Nihal evli, iki çocuk annesi bir kadındı. Evinden, kocası ve çocuklarından ibaretti hayatı. Ancak bir yerlerde, derinde, bir huzursuzluk duyardı kendini bildi bileli. Eksikliğinden kederlendiği şey aşk mıydı, arzu muydu, ihtiras mı; bilemezdi. Sonra bir gün yazmaya başladı. Durmadan, usanmadan yazdı. Şiirler, öyküler, masallar... Tabii bu yazma nöbetinin kendisini ne gibi felaketlere sürükleyeceğini kestiremiyordu. Öğrenmesi ise an meselesiydi. Kaçamayacağı bir şeye doğru yıkılıyordu.